top of page

ada-art workshop 

ada-art is an art and culture project, founded on Marmara Island in Turkey in 1997. Mehmet Şenol, an architect and artist, and Christina Schray, a culture manager and performance artist, have created ada-art as a space for encounters of and dialogue between different cultural expressions. ada-art has hosted exhibitions and workshops on sculpture, painting, photography, dance, yoga, language and ecological architecture.

 

The project buildings include a 100 m2 hall situated within an olive grove. Its thick stone walls ensure that work shop participants feel comfortable even in the hot summer months. A further building is a guesthouse with direct access to the sea. Another building is a hut that was converted into a living space during an adobe construction workshop in the summer of 2014.

 

The project area is in a quiet bay near the village of Gündoğdu and offers guests space for creative work, rest and relaxation.

 

ada-art also welcomes groups from Europe or Turkey who want to rent the hall and guesthouse for their own projects.

Mimarlık Yaz Akademisinde neler oldu 

Mimarlığın öncesinden, yani duyguların, mekan ve zaman kavramlarının doğal olduğu zamanlardan öğrenebileceğimiz çok şey var. Yapıyı doğal çevresi ile bütünleştirmede hayranlık uyandıran becerileri mimarlık öncesi zamanlarda bıraktık. Bu nedenden, bugün yaptığımız gibi, doğayı istila etmek yerine, ruhumuza hitap edecek, iklimin değişkenliğini ve topoğrafyayı saygıyla kabulleneceğimiz uygulamalı “Esenkoy Kerpiç Atölyesi”ni yapıyoruz. 

Geçmişin kerpicinden, günümüzün toprak yapı malzemelerine ve malzemenin geleceğine dair inovasyonların aktarılacağı atölye çalışmasında, masterplan kapsamında yer alan toprak duvar tokmaklama yöntemi ile inşaa edilecek ve mevcut idari bina üzerine toprak sıva uygulanacak. Konunun ve uygulamaların sosyal boyut ile anlamları da akşam sohbetlerine renk katacak. Bir haftalık atölye çalışmasında ayrıca ekolojik mimarlığın ayrılmaz parcası olarak topoğrafyanın tanınması ve incelenmesi bakımından mermer ocakları ile açık hava müzesinin gezilmesi ve tepe ile köy yürüyüşlerinin yapılması programlanmıştır. Deniz kenarında yer alan ada-art yerleşkesinin kendi sahili ise yüzmeye çok elverişlidir. 

Çoklukla “doğa”yı çağrıştıran açık alanlar ile “bina” diye tarif ettiğimiz kapalı alanları birleştirdiğimizde ortaya çıkan mekanları "yarım açık alan" olarak adlandırıyoruz. Aynı zamanda “yarım kapalı alan” da diyebileceğimiz bu mekanlar bir ara çözüm gibi görünse de aslında yaşamımızın en ihtiyaç duyduğumuz ve kullandığımız mimari öğeleri arasındadırlar. Günlük kullanımda: Eyvan, hayat, çardak gibi tanımları olan bu alanlar, çok fonksiyonluluğu ve geçişkenliği ile bizleri geniş bir yaratıcılığa davet eder.

 

Bu yılki atölye çalışmamız ada-art yerleşkesinin bir kurumsal ihtiyacı doğrultusunda ‘YARIMALAN’ tasarımı ve uygulamasını kapsıyor. Atölye boyunca yapı fiziği, mekaniği, işlevsellik, sürdürülebilir mimari, doğal yapı malzemelerinin kullanımı ile uygulama detayları gibi konular işlenecek.

bottom of page